entry'ler (122)

aylardır dışarıdan bir şey yememek

tavuk dönercimi bile özledim, döneri değil doğrudan dönerci ustasını. gitsem muhtemelen 2 yarım 1 dürüm kayarım gibime geliyor.
11 marttan beri dayanıyoruz, yemeyeceğiz, kazanacağız.

ikinci dünya savaşı

yazarların tarih, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler alanındaki yeterliliklerini merak ettiğim başlıktır.

tüm entryleri okumayı görev bilmekteyim.

bir şairden bir cümle

"ölüm allahın emri
ayrılık olmasaydı"

kitabe i seng i mezar - orhan veli kanık.

bir kadınla bir erkek yakın arkadaş olabilir mi

böyle saçma bir soru olamaz bile dedirten başlık.

artık belli tabuları yıkabilir miyiz? hayır 2020'deyiz, cinsiyet ayrımını ikiyle sınırlamayı da geçtim arkadaşlar. isteyen istediğiyle arkadaş da olur askerde ranza da paylaşır sevgili de olur kardeş de.

kendi hislerinizi, uçkurunuzu terbiye edememeniz yüzünden bir haltlar yemiş olabilirsiniz. herkesin fesat olduğunu düşünmeniz bile sizlerin hastalıklı düşünceleriniz olduğunu gösteriyor.

kime ne anlatıyorum acaba?

neden uyuyamadığınızı açıklayın

keşke tek bir sebebe bağlı olsaydım dediğim vakalar bütünü. bilimum kaygı ve stres, diğer yandan kariyer planlaması. maneviyat desen çok şükür o da sıkıntılı. şaşırtan hiçbir şey yok yine maşallah.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

her sözlük yazarının içinde ukte kalanları yazıya dökebileceği başlıktır.

affetmek istiyorum sözlük. en küçük parçalarıma ayrılsam bile affetmeyi, güvenemeyeceğimi bile şans vermeyi istiyorum. bir yandan da kesinlikle noktayı koydum diyorum, affedilecek hiçbir şey yapılmadı ki diyorum. ne istediğimi bile bilmiyorum. bu zamana kadar duygularından hep emin olan ben şuan hiçbir şey bilmiyorum.

varsın bilmeyelim madem, sürpriz olur belki.

edit: hatalı yazım

ölüm

kendi ölümümden hiçbir zaman korkmadım. ancak çevremden insanlara bir şey olacağı düşüncesi o kadar korkutuyor ki anlatamam.

bir yakınıma bir şey olursa nasıl ayakta durup, insanların taziyelerini kabul edebilirim. bu gerçek çok korkutucu gelmiyor mu?

ben çekip başımı alıp giderim buralardan, kimsenin baş sağlığı dilemeyeceği diyarlara.
çünkü benim başım/kanım/canım hiçbir zaman sağ olmayacak belli ki.

gidelim buralardan - nazan öncel

yazarların şu an okuduğu kitaplar

tanzimat'tan günümüze türk siyasal hayatı - levent börklüoğlu. tez yazmasam ben de edebiyat şiir miir paylaşırdım, köftehorlar sizi..

ted mosby

spesifik zevkleri olan, hayatın ona hep move on dediğini düşünen, her karşısına çıkan insanın the one olacağını düşünen, ona göre yaşayan umut dolu ama bir o kadar da pesimist, neşe kaynağı ama bir o kadar da hüzünlü karakter.

neşet ertaş şarkıya girene kadar yapılacaklar

tam 3 dakika 18 saniye sürecek sorgulama sürecidir. hayatı, aşkı, mutluluğu, malı-mülkü sorgulamalık kocaman 3 dakika 18 saniyedir.

behzat ç. için ise "rakı koy la" diyip ucunda A harfi olan yadigar tesbine bakmakla geçecek bir süredir.

neden uyumuyorsun

belli ki uyuyamayan bir yazar merakıdır.
ben bildim bileli yattığımda uyuyamam sayın sözlük. uyudum mu da 10 saatte aşağı uyanamam sözlük.
ben de böyle yaratılmışım, napalım?

koronadan sonrası

ekonomik, siyasi ya da ulus-üstü bütün yapıların değişeceğinin muhakkak habercisi olacaktır.

sen ne yapacaksın peki high five diyenler için ise ben favori restorantıma gidip yemeğimi yedikten sonra alkollü içecekler tüketip sosyal ortamıma geri döneceğim.

çok özledik be.

amca olmanın dayanılmaz hazzı

2 kere amca olma şerefine nail oldum, muazzam bir duygudur. kendi çocuğum gibi hissediyorum ilki için. ikincisi daha bir buçuk aylık, malum karantina süreci yüzünden sadece kamera karşısından görmek canımdan can alıyor. olsun, iyi olsunlar da diyoruz, canım feda.

yazarların gizli gizli dinlediği şarkılar

benim hiç yapmadığım eylemdir. zaten müzik zevki herkesle aynı olmak zorunda değilken neden gizleyelim?

film önerileri

başkalarının hayatı (das leben der anderen)
doğu almanya cephesinde sscb baskısının kurbanı sanatçılar, bunları dinlemek zorunda olan bir uzman ve sistem eleştirisini anlatan bir film.

çok özledim lan allah belanı versin

bela okuyorsan özlememişsindir diyeceğim yazar feryadı. hiç laf edemezsin de içine içine ağlarsın ya, özlem öyle bir şey.

6 saat ömür kalsa yapılacaklar

arkadaş grubumu acil konseye çağırırım, onlar geleseye video kaydı yapar geldiklerinde ise rakıya başlarız. muhtemelen 6 saatin sonunda onların ayılmak için çorbacıya ihtiyacı kalmaz.

bence güzel kapanış bu, en yakın arkadaşlarınla rakı sofrası.

aşk acısı

tarifsiz duygulardan biridir.
kimisine göre önemsizdir, kimin daha büyük acıları vardır falan geçin bunları aloo, kimisine bu acıyla yaşamak ağır geliyor belli ki. kıyaslamayın artık birbirinizle acılarınızı.

askerde gececi olmak

uyku düzenimin çok da yatkın olduğu durumdur. ne yazık ki gündüzcü olarak yaptığım için bu zevki tadamadım.
daha fazla kitap okuyabilmek, hede hödö muhabbetlerden kaçabilmek ve bilimum hiyerarşik laga lugadan kaçabilmek güzel olurdu.

dertleşecek sözlük yazarları

şuan anlatacak insan arayan yazarlardır.
amme hizmeti olarak dinleyebilecek durumdayım, akşam sekize kadar buralarda olacağım,
iyi pazarlar olsun isteyenleri bekleriz efenim.